Duygusal Yeme Nedir? Duygularımız Yeme Davranışını Nasıl Etkiler?

Duygusal yeme, özellikle negatif duygulardan kaynaklanan ve kişinin bu negatif duyguları düzenlemek amacıyla aç olmadığı halde sürekli olarak besin tüketimine başvurmasıdır. Duygusal yemeyi stres, depresyon, öfke, can sıkıntısı ve mutluluk etkileyebilmektedir. Genellikle kaygı, öfke, üzüntü vb. duygu durumları iştah azalmasına neden olurken duygusal yeme davranışı gösteren kişilerde, aşırı bir yeme davranışı görülmektedir. Geçmişte duygusal yeme, aşırı yeme davranışı gösteren kişilerle bağdaştırılırken, günümüzde çok fazla diyet yapanlarda da duygusal yeme davranışı olabileceği ileri sürülmektedir. Duygu durumuna veya kişilik özelliklerine göre yemek yeme ve duygular arasındaki ilişkide değişiklikler olabilmektedir.

Duygusal ve fiziksel açlık

Duygusal yeme, genellikle negatif duygularla başa çıkmada psikolojik bir destek olarak görülebilmektedir. Olumsuz duygular;

  • Üzüntü,
  • Hayal kırıklığı,
  • Öfke, pişmanlık,
  • Umutsuzluk,
  • Yalnızlık,
  • Suçluluk,
  • Utanç,
  • Tiksinti,
  • Kıskançlık,
  • Korku,
  • Kaygı,
  • Endişe vb. olarak düşünülebilir.

Aynı zamanda duyguları tanımlama veya algılamada zorluk yaşanması tıkınırcasına yeme ataklarını tetikleyebilir. Kişiler duygularını yoğun bir şekilde yaşarken, duygularının gerçekte ne anlama geldiğini bilemeyebilirler ve bu duygularla baş edemeyeceklerini düşünebilirler. Örneğin “kendimi iyi hissetmiyorum’’ cümlesi genel bir ifadeyken, “kendimi kaygılı hissediyorum ve bu beni öfkelendiriyor’’ cümlesinde duygular daha detaylı ifade edilmiştir. Kişiler duygularını ifade etme konusunda zorlanırsa, yaşadıkları rahatsızlık verici durumdan kaçınmak amacıyla tüm dikkatlerini besinlere verebilirler. Besinlerle gelen rahatlama duygusu, kısa süre sonra, olumsuz duyguları, yemek yemeyi tetikleyen bir hale dönüştürebilir. Aynı zamanda bu durum ödül mekanizmasıyla da ilişkilidir. Bir şeyleri kutlamak ya da ödüllendirmek için yeme davranışı gösterildiğinde, yedikten sonra sahip olunan pozitif duygular; kısa süre sonra, benzer duyguları hissedebilmek için “yemek yemem gerek” şeklinde kişiyi şartlandırabilir.

Duygusal Açlık

Duygusal Açlık ve Fiziksel Açlık Arasındaki Fark

Fiziksel açlık ve duygusal açlık belirtileri farklılık göstermektedir. Fiziksel açlık durumunda kişinin midesinde hareketlilik olmakta ve kan şekeri düşebilmektedir, doygunluğa ise yedikçe ulaşabilir. Açlığı giderme davranışı, duygusal yeme davranışı olan bireyden farklıdır. Örneğin kişi meyve, sebze vb. gibi enerji içeriği düşük bir besinlerle açlığını giderebilir. Duygusal açlık ise birden başlar ve fiziksel belirti göstermez. Kişi o an ne bulduysa onu yiyebilir ve daha çok enerji değeri yüksek yiyecekleri tercih edebilir.

duygusal açlık
Duygusal Yeme

Kişi tok olmasına rağmen, yeme davranışı gösteriyorsa, yeme davranışına sebep olan duyguların farkına varmalı ve o anki duygunun hissedilmesine sebep olan durum araştırılıp düzeltilmelidir. Eğer ki, kişi “tok olsam da bir şeyler yemek istiyorum, karnım tok ama yemeye devam ediyorum, sürekli bir şeyler yeme ihtiyacı hissediyorum” gibi cümleleri çok sık kullanıyorsa ve yeme konusunda kendini durduramıyorsa, nasıl durduracağı konusunda da bir fikri yoksa bir uzmana başvurmalıdır.

Psikolog Büşra ÇALIŞKANER

3 thoughts on “Duygusal Yeme Nedir? Duygularımız Yeme Davranışını Nasıl Etkiler?

  • 30 Ocak 2021 tarihinde, saat 22:01
    Permalink

    Merhaba Büşra Hocam ,

    Öncelikle aciklamalariniz için çok teşekkür ediyorum yüreğinize sağlık. Sanki beni anlattıniz. 42 yaşındayım birçok diyetisyen denemelerim oldu ama doktorla bağlantım bittiği anda ben iki katı geri aldım kilolarimi. Terapiste gittim psikoterapiyle cozebilecegimi söyledi. Psikoterapist gittim 8 haftalık bir süreç gerektiğini ve gerekirse iki haftasını eşimden ayrı bir otelde gecirebilecegimi söyledi. Manken olmak gibi bir çabam yok. Ancak yeme bozuklugumun aileden birinin ölümüyle başladığını (2002 yılı ) ve o zamandan beri eski görüntü kavusamadigimi söyleyebilirim. Ruhsal değişikliklerle birlikte hangi duyguda olursam olayım kendimi yemek yerken buluyorum. Kimseyle gorusmedigim zaman daha konsantre olabiliyorum kendime ama eşimle bile bir olumsuz herhangi birşey yaşasam yine yiyorum. Yazınız bende birşey farkettirdi. Yemek yerken hangi duyguda olduğumu bilmeden yiyormusum. Benim için bir aydınlanma oldu ama çok yorgun ve bitkin hissediyorum kendimi şuan 95 kiloyum ve hedefim 60 kiloya inip orda kalmak ömür boyu. Ben de sağlıklı insanlar gibi yarım kg almışım bir kg almışım derdinde kalmak istiyorum. 35 kilo fazlalığı düşündükçe enerjim düşüyor.
    Sorun tam olarak ne bilmiyorum ama aşırı bir direnç halindeyim sürekli kendini sabote etme peşindeyim:(
    Her yolu denemeye çalıştım. Kişisel gelişim kitapları okudum.
    Meditatif dusunmeye çalışıyorum
    Bir ara evde jimnastik hareketleri yaptım güzel de kilo verdim ama ev taşıdık şehir değişikliği oldu eşimin iş sıkıntıları oldu vs ben yine başa döndüm.
    Nasıl bir yol izlemeliyim kesin ve keskin bir yol peşindeyim değerli fikirlerinizi paylasabilirseniz çok sevinirim.

    Saygilarimla

  • 30 Ocak 2021 tarihinde, saat 22:45
    Permalink

    Merhabalar,

    Öncelikle kendinizi bu şekilde ifade edebildiğiniz, kendinizin bu denli farkında olabildiğiniz ve bir çözüm arayışında olup, değişim isteğinde olmanız bile bunu başarabileceğinizin bir göstergesidir. Kilo konusunu bir kenara bırakmanın zor olduğunu biliyorum, size bu konuda kimse öneride bulunmamalı çünkü sizin ne yaşadığınızı, hangi duyguları hissettiğinizi kimse anlayamaz. Anlaması için sizinle aynı hayata sahip olması gerekir.
    Eşinizden ayrı kalarak ya da jimnastik hareketler yaparak bu durumu kökten çözmeniz çok zordur. Siz zaten bu problemle yeterince zorlanıyorken bir de evinizden ayrılıp başka bir yerde yaşamanız hayatınıza yeni bir zorluk ekleyebilir. Bu durumu kökten çözebilmek için, en derine inmek gerekir. En derindeki duyguların açığa çıkarılması, duygu eğitimi almanız ve duygularınızın nelere sebep olabileceğinizi anlamanız gerekmektedir. Duygularımızı nasıl yaşayacağımızı anlayabilirsek, nereden kaynaklandığını ve onlara nasıl müdahale etmemiz gerektiğini bilebiliriz.
    Siz kendinizi bu konuda geliştirmeye ve değiştirmeye çalışan biri olarak, önceki psikoterapi deneyiminiz olumlu geçmemiş olsa da bu yolu bırakmamalısınız. Nasıl ki her psikolog her danışanla çalışamıyorsa, danışanların da kendine uygun, onu daha iyi anlayan ve asıl ihtiyacının ne olduğunu fark edebilen bir psikoloğa ihtiyacı vardır.

    Sevgiler

  • 30 Ocak 2021 tarihinde, saat 23:02
    Permalink

    Çok teşekkür ederim güzel motivasyonunuz için. Yaklaşık 19 yıldır kilo artışı içindeyim ama gerçekten çok sıkıldım eski görüntü kavuşmayı çok istiyorum önerileriniz o kadar anlayan ve sakinlikle yapmayı bende çağrıştıran yorumlar ki mutlaka dikkate alacağım
    Besin life iyi ki var 🤗❤️❤️

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.